Almanya Gezilecek Yerler Listesi
Almanya Gezilecek Yerler : 50 Muhteşem Mekân
DAS Zeitung olarak, uzunca bir süreden beri üzerinde çalıştığımız ve Almanya’da bulunan veya Almanya’ya gidecek olan okuyucularımız için kapsamlı bir rehber olacağına inandığımız Almanya Gezilecek Yerler Listesi başlıklı yazımızı tamamlamış bulunmaktayız. Umuyoruz ki, alfabetik olarak sıraladığımız tüm bu gezilesi yerler, sizlerin de ilgisini çekecektir. Siz de yakın zamanda bir Almanya seyahati planlıyorsanız tek yapmanız gereken bir Almanya uçak bileti satın almak. Almanya’ya ülkemizden Berlin, Köln, Frankfurt gibi çok sayıda şehre direkt seferler düzenleniyor. Keyifli okumalar…
1. Aachener Dom (Aachen Katedrali) – Aachen
Aachen Katedrali, Kuzey Avrupa’nın bilinen en eski katedrali olup, Almanya’nın batısındaki Aachen Bölgesi’nde yer alan Katolik katedralidir. Orta çağlarda Azize Meryem Kilisesi olarak da anılan Katedral 793 ile 813 yılları arasında, naaşı 814 yılındaki ölümünün ardından buraya defnedilen Şarlman’ın emriyle inşa edilmiştir. 936 ve 1531 yılları arasında kilise, tam 595 yıl süreyle, 30 Alman kralının ve 12 kraliçenin taç giydiği yer olmuştur. UNESCO Dünya Mirası listesine Almanya’dan seçilen ilk yapıdır.
UNESCO Dünya Mirası listesi ve Almanya’da bulunup da listeye giren yerler ile ilgili detaylı DAS Zeitung yazımızı okumak isterseniz tıklayınız…
2. Alexanderplatz mit Fernsehturm (Alexander Meydanı ve TV Verici Kulesi) – Berlin
Dünyaca ünlü Alexanderplatz, Berlin’in merkezinde bulunan bir meydan ve ulaşım merkezidir. Meydan Mitte İlçesi’nde ve Spree Nehri ile Berlin Katedrali’nin yakınlarındadır. Berlinliler tarafından çoğunlukla kısaca Alex olarak da adlandırılmaktadır.
İlk başta bir hayvan pazarı olarak düşünülen Alexanderplatz, Rus imparatoru I. Aleksandr’ın Berlin’i ziyaret etmesi şerefine 25 Ekim 1805 tarihinde Alexanderplatz olarak adlandırıldı. 19. yüzyılın sonlarında meydan yakınında yapılan ve meydan ile aynı adı taşıyan gar ile büyük önem kazandı, ayrıca yakınında bulunan pazarlar buradaki ticareti de canlandırdı. Alexanderplatz’ın asıl parlak zamanları 1920’li yıllarda Potsdamer Platz’da gece hayatının başlaması ile oldu.
Meydanın mimarisi geçmiş zamanlarda sıkça değiştirildi, en son değişiklik 1960lı yıllarda Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde oldu. Meydanın hemen yanına, o zamanlar Avrupa’nın ikinci en yüksek binası olan Fernsehturm inşa edildi. Alexanderplatz’ın yakınlarında ayrıca Park Inn Berlin binası ve Weltzeituhr bulunuyor. Weltzeituhr (Dünya Saati) dünyanın çeşitli şehrilerindeki saatleri gösteriyor. Ek bilgi olarak verelim, 4 Kasım 1989’da Doğu Almanya’nın en büyük rejim protestosu bu meydanda yapıldı.
Almanya’nın yeniden birleşmesi sonucu Alexanderplatz’da da mimari ve ulaşım bakımından birçok değişiklik oldu. Birçok bina restore edildi veya yıkıldı. Doğu Almanya’nın Hükümet binası “Palast der Republik” de 2006 yılında komple yıkılan binalar arasındadır. Birçok değişim geçiren meydan az da olsa, hala sosyalizm döneminin simgelerini taşımaktadır.
3. Allianz Arena (Allianz Arena Stadı) – Münih
Allianz Arena, 30 Mayıs 2005 tarihinde Münih’de hizmete girmiş bulunmaktadır ve dünyanın gözde stadyumlarından birisidir.
340 milyon Euro’ya mal olan stadyumun dış tarafı akşam veya maç olduğu günler ışıklandırılmakta, ayrıca maç günlerinde ev sahibi takımın renklerini almaktadır.
70.000 seyirci kapasiteli stadın çatısındaki şeffaf bölümler teker teker açılıp kapanabilmekte, böylece çimlerin güneş ışığı görmesi sağlanmaktadır. Bayern München’in maçlarını oynadığı stad aynı zamanda Avrupa’nın en büyüklerinden olup, yüksek teknoloji ile donatılmış bulunmaktadır.
Önceki bir tarihte, Bayern München hakkında DAS Zeitung’da yayınlanan ilgi çekici yazıyı okumak için tıklayınız…
4. Alte Oper (Eski Opera Binası) – Frankfurt
Frankfurt’ta bulunan orijinal opera binası Alte Oper, 1880 yılında inşa edilmiş olup, 1944 yılında bombalanarak imha edilmiştir. 1970 lerde tekrar restore edilen bina, 1981 yılında tekrar hizmete girmiştir. Carl Orff’un Carmina Burana’sı (1937) gibi bir çok önemli eser ilk kez burada sahnelenmiştir.
5. Altstadt (Eski Şehir) – Heidelberg
Heidelberg, Güneybatı Almanya’da yer alan bir şehirdir ve Almanya’nın en eski üniversitesi Heidelberg Ünviersitesi de 1386 yılında burada bulunmaktadır. Şehri ikiye bölen Neckar Nehri ve Sarayı ile birlikte tablo güzelliğinde olan kent aynı zamanda Almanya’nın en romantik kenti (Wege der Romantik) diye de anılmaktadır.
Şehir nüfusunun çoğunluğunu üniversite öğrencileri oluştururken kent, kendi adıyla anılan matbaa ve baskı makineleri ile ünlüdür.
1930’larda Nazilerin iktidara gelmelerinden sonra, özellikle Heidelberg Üniversitesi çok sayıda yahudi öğrencisini ve profesörünü kaybetmiştir. II. Dünya Savaşı’ndan sonra, Almanya’nın savaştan yıkılmadan kalmış olan ender kentlerinden biridir. Savaş sonrasında Amerikan işgal bölgesinde kalan şehir, uzun yıllar Amerikan Ordusu tarafından askeri üs olarak kullanılmıştır. Bugün özellikle kentin eski şehir (Altstadt) ve Sarayı, Unesco tarafından dünya insanlık mirası listesinde bulunmaktadır.
UNESCO Dünya Mirası listesi ve Almanya’da bulunup da listeye giren yerler ile ilgili detaylı DAS Zeitung yazımızı okumak isterseniz tıklayınız…
6. Berlin Reichstag (Berlin Parlamento Binası) – Berlin
Berlin’deki Reichstag Binası, Alman İmparatorluğu’nun ilk parlamentosu olan Reichstag için inşa edilmiş olup, 1894 yılında kullanıma açılmıştır.
Almanya’nın yeniden birleşmesine dek bina, yıkıntılar içinde kalmış, daha sonra mimar Sir Norman Foster tarafından yenilenmiş ve 1999 yılında yenilenmesi tamamlandıktan sonra modern Alman Parlamentosu Bundestag’ın toplanma yeri haline gelmiştir.
Binanın orjinal tasarımına ve iç dekorasyonuna saygısızlık yapılıp yapılmadığının tartışılmasına rağmen, rekonstrüksiyonun kısa sürede tamamlanması büyük bir başarı olarak görülmüş; Reichstag, sadece 1984 yılındaki orijinal tasarımında yer alan kubbeye gönderme yaparak çatısına eklenmiş olan, devasa büyüklükteki cam kubbesinden dolayı değil, şehre özellikle geceleri etkileyici bir görsellik katmasından dolayı da Berlin’de en çok ziyaret edilen yerlerden biri haline gelmiştir. Yolunuz Berlin’e düşerse mutlaka ziyaret etmenizi öneririz.
Ziyaret etmeden önce, http://www.bundestag.de/en/visittheBundestag/dome/registration/245686 internet adresinden detaylı bilgi alabilir ve on-line ziyaretçi rezervasyon formunu doldurabilirsiniz.
7. Berliner Philharmonie (Berlin Filarmoni Orkestrası) – Berlin
Berlin Filarmoni Orkestrası, Almanya’nın Berlin şehrinde bulunan bir orkestradır. Orkestranın asıl konser salonu Kulturforum’dur ve orkestranın şefliğini 2002 yılından bu yana Sir Simon Rattle yapmaktadır. Orkestranın finansmanını Berlin şehri ve sponsoru Deutsche Bank sağlamaktadır.
2006 yılında Berlin Filarmoni, “En iyi On Avrupa Orkestrası” listesinde Viyana Filarmoni ve Hollanda Kraliyet Orkestrası’ndan (Concertgebouw Orkest) sonra 3. sırada gösterilmiştir.
8. Berliner Mauer (Berlin Duvarı) – Berlin
Soğuk savaşın, günümüze kadar varlığını korumuş en açık ve net simgelerinden biridir belki de Berlin Duvarı. Almanca “Berliner Mauer” olarak bilinen Berlin Duvarı nedeniyle, uzun yıllar boyunca savaşmış, bitkin düşmüş halk, bir de doğu ve batı olarak ikiye ayrılmış Almanya’nın farklı ülkeler tarafından yönetilmesine tanıklık etmek zorunda kalmıştır. Doğu Alman Meclisi’nin 13 Ağustos 1961 yılında aldığı kararla 46 km uzunluğunda kurulan bu duvar, bugün Batı’da hala “Utanç Duvarı” adıyla anılmaktadır.
Berlin Duvarı hakkında detaylı bilgi edinmek için, DAS Zeitung’daki ilgili makaleye göz atmak isterseniz tıklayınız…
9. BMW Museum (BMW Müzesi) – Münih
BMW Müzesi, Almanya’nın Münih şehrinde bulunan otomobil müzesidir. 1972 yılında, 1972 Yaz Olimpiyatları’ndan hemen önce açılmıştır. Ünlü Alman otomotiv devi BMW’nin tarihine tanıklık eden müzede BMW’nin eski otomobilleri de yer almaktadır. Müzenin, Olympiapark’ın yakınında yer aldığını da hemen ekleyelim.
DAS Zeitung’da BMW ile ilgili olarak paylaştığımız “Dünya Devi Bir Alman Otomotiv Efsanesi: BMW’nin Tarihçesi ve Bugünü” başlıklı yazımızı okumak için tıklayınız…
10. Bodensee (Konstanz Gölü) – Konstanz
Almanya’da dinlenme bölgesi deyince bir çok kişinin aklına ilk olarak Bodensee Bölgesi gelir. Özellikle yaz aylarında rağbet gören bölge, Almanlar nezdinde en güzel tatil beldesi olarak bilinir. Bölgenin havası ve manzarası bir çok kişiyi kendine çeken Bodensee, adeta bir meditasyon merkezidir. Bölgedeki şehirlerde yer alan çok sayıda termal kaynak sayesinde dünyanın dört bir yanından turist ağırlayan bölge özellikle yaz aylarında dolup taşmaktadır. Bu nedenle yaz tatilini Bodensee’de geçireceklerin rezervasyonlarını aylar öncesinden yaptırmaları gerekmekte.
Almanya, Avusturya ve İsviçre ortasındaki Bodensee Gölü’nün yüzölçümü 536 km² olup, Avrupa’nın üçüncü büyük gölü ünvanını taşıyan Bodensee, ayrıca tam 273 km uzunluğunda sahile sahip bulunmakta.
11. Brandenburger Tor (Brandenburg Kapısı) – Berlin
Brandenburg Kapısı, Berlin’in geriye kalan tek kapısı olup, eskiden özellikle şehrin doğu ve batı olarak ayrılmasına yönelik varlık gösterirken, duvarın yıkılmasından bu yana artık Almanya Birliği’nin simgesi konumundadır. Bunun dışında Kum Taşı Yapıtı, Alman Klasisizmi ’nin de en güzel örnekleri arasında gösterilmektedir.
Carl Gotthard Langhans’ın planlarına göre 1788 ile 1791 yılları arasında inşa edilen giriş kapısı, Atina Akropolisi’nin Propylaeası’na göre düzenlenmiştir. Çift taraflı olarak altı doryen sütun on bir metre derinliğindeki çapraz balkonun önünde durmaktadır ve beş geçiş yolunu düzenlemektedir. 1793 yılında Johann Gottfried Schadow tarafından tasarlanan, doğu yönünde şehir merkezini işaret eden Quadriga kapıya yerleştirilmiştir.
Berlin Senatosu’nun kararıyla Brandenburg kapısı Ekim 2002 tarihinden bu yana araç trafiğine tamamen kapalıdır.
12. Bremer Rathaus (Bremen Belediye Binası) – Bremen
Bremen Belediye Binası, Avrupa Gotik sanatının ve Weser Rönesansı’nın en anlamlı başyapıtlarından birisidir. 1973’ten beri koruma altında olan bina Temmuz 2004’te Bremer Roland’la birlikte UNESCO Dünya Kültür Mirası olarak ilan edilmiş bulunmaktadır.
Bina, senatonun ve Bremen Belediye Başkanının resmi ikametgâhıdır.
UNESCO Dünya Mirası listesi ve Almanya’da bulunup da listeye giren yerler ile ilgili detaylı DAS Zeitung yazımızı okumak isterseniz tıklayınız…
13. Burg Hohenzollern (Hohenzollern Kalesi) – Stuttgart
Hohenzollern Şatosu’nun fotoğrafını bu denli muazzam kılan, etrafını çevreleyen sıcak su kaynaklarının yarattığı etkidir. Şato, Baden-Württemberg’de 855 metrelik bir dağın tepesinde bulunmaktadır. 1850 yılında, Prusya hükümdarlarının ikametgahı olarak da kullanılan şatonun tasarımı, Alman İmparatorluğu döneminde Hohenzollern Hanedanlığı tarafından yapılmıştır. Tek kelimeyle büyüleyici bu eseri mutlaka görmelisiniz.
14. Checkpoint Charlie Museum (Çarli Kontrol Noktası) – Berlin
Checkpoint Charlie (Çarli Kontrol Noktası), bölünmüş Berlin’de Doğu-Batı geçiş noktası Helmstedt (“Alpha”) ve Dreilinden’den (“Bravo”) sonra 1961 senesinden 1990 senesine kadar üçüncü ittifak geçiş noktası olarak kullanılan geçiş kapısıdır. Bu geçiş kapısı sadece müttefik askerleri, büyükelçiler, bu kişilerin aileleri, yabancılar, Federal Almanya’nın Demokratik Almanya’daki temsilcileri ve çalışanları ve Demokratik Alman üst düzey yöneticileri tarafından kullanılabiliyordu.
Checkpoint Charlie ile ilgili DAS Zeitung’da paylaştığımız kapsamlı yazımızı okumak için tıklayınız…
15. Deutsches Eck (Alman Köşesi) – Koblenz
Deutsches Eck (“Alman Köşesi”), Koblenz’de Moselle ile Ren nehirlerinin birleştiği yere verilen isimdir. 1897’de, Alman İmparatoru I. Wilhelm’in ölümünden dokuz yıl sonra, buraya kendisini anmak üzere dev bir atlı heykel yerleştirilmiştir. Heykelde bir Alman şiirinden alıntı yapan bir yazı da vardır: “Nimmer wird das Reich zerstöret, wenn ihr einig seid und treu” (İmparatorluk hiçbir zaman yıkılmayacaktır, siz birlikte ve sadık kaldığınız sürece).
1945’te heykel bir Amerikan topçu mermisi tarafından ağır hasara uğratılmıştı. Kısa süre sonra ise tamamen yıkıldı. Birleşmiş bir Almanya dileğini ifade etmek isteyen cumhurbaşkanı Theodor Heuss Alman Köşesi’ni bir Alman birleşme anıtına dönüştürdü. Tüm eski Alman Länder (devlet) bayrakları, Silezya, Doğu Prusya ve Pomeranya da dahil, buraya yerleştirildi. Eski atlı heykelin yerine de bir Almanya bayrağı konuldu. Berlin Duvarı’nın Kasım 1989’da yıkılmasından sonra ise, duvarın üç parçası anıtın yanına konuldu. 3 Ekim 1990’da yeni federal eyaletlerin amblemleri de buraya eklendi.
16. Englischer Landschaftsgarten (İngiliz Bahçesi) – Münih
İngiliz bahçesi, 18. yüzyıl İngiliz bahçecilik tasarım tarz karakteristiğini, özellikle de Lancelot Brown’un peyzaj mimarlığı çalışmalarını tanımlamak için kullanılır. Klasik tarzdaki yılankavi kıvrımların ve çalılıkların moda olmaktan çıktığı 19. yüzyılda popüler olmuştur. 20. yüzyılda, ‘İngiliz bahçesi’ terimi peyzaj mimarları tarafından, özellikle İngiltere dışındaki bu tarzda yapılmış bahçeleri nitelemek üzere kullanılmaya başlanmıştır. Alt kısımda Münih’de yer alan İngiliz Bahçesi’nin bir krokisi yer almaktadır. Bu büyüleyici bahçenin size de huzur vereceğinden eminiz.
17. Frankfurt Römer (Frankfurt Römer Meydanı) – Frankfurt
Römerberg Meydanı ortaçağdan beri Frankfurt’un idari merkezi ve kalbi olagelmiştir. Römer, Almanca ‘da Romalılar anlamına gelmektedir ve meydanın tarihi geçmişi Romalılara kadar uzanmaktadır. Belediye binasının da yer aldığı ve pek çok eğlence mekânına ve festivale ev sahipliği yapan bu mekanda, sıcak şarapların bolca tüketildiği Noel Pazarı da kurulmaktadır. Şehrin ruhunu daha iyi hissetmek için Apfelwein (elma şarabı) içmeden dönmeyin deriz.
Meydanda, Belediye binasının tam karşısında ortaçağ mimarisinin örneği 6 yapı dikkat çekiyor. Görkemli çatı ve pencereleriyle Bruges, Brüksel ve Bremen’i andırıyor Römerberg. Yine de bölgenin İkinci Dünya Savaşı’nın yaralarını taşıdığını hissedebiliyorsunuz. Hediyelik eşya dükkânları ve kafeler Römerberg yapılarının giriş katlarını süslüyor. Meydanın tam ortasında bulunan Adalet Çeşmesi güzel bir ayrıntı. Bir elinde kılıç, diğerinde terazi taşıyan heykelin yer aldığı çeşmeden imparatorların tahta çıkma töreni sırasında şarap aktığını da belirtelim.
Frankfurt gezi rotasının başlangıcı olarak seçmeniz gereken meydandan yürüyerek, hemen bir köprüyle yine şehrin en eski yerleşim yerlerinden Sachsenhausen’e (Saksonya Evleri), Dom Katedrali’ne, Modern Sanat Müzesi’ne, Opera Meydanı’na ve Zeil Caddesi’ne kolayca ulaşabilirsiniz.
18. Frauenkirche (Dresden Kadın Kilisesi) – Dresden
Frauenkirche… Kadınların anısına inşa edilen, iki kez yıkılan, küllerinden doğan; bir kentin, savaşın, yıkımın, inancın ve direnişin simgesi.
Dresden’in en güzel simgelerinden Frauenkirche Kilisesi’nin geçmişi 11. yüzyıla dayanmaka.`Sevgili Kadınlar` anlamına gelen `Zu unser lieben Frauen` olarak adlandırılan mabed şehre küçük gelince 1722’de yıkılıp yerine ihtişamlı bir kilise yapıldı. 1726’da başlayan bu inşaat tam onyedi yıl sürdü. Yedinci yılında kutsal ilan edilen kilisenin mimarıysa usta marangoz George Bahr idi.
1738’de tamamlanan ve Taş Çan olarak anılan etkileyici kubbesiyle Dresden’in simgesi olan yapı, Barok üslubu, 102 metre yüksekliğiyle halkın gururu oldu. Kiliseye Ortaçağ’da kadınlara yapılan eziyetlerden dolayı Frauenkirche yani Kadınlar Kilisesi dendi. Dışı kadar içindeki tarihi orgla da kıymetli olan mabed, 1945’te savaşa yenik düştü. Gottfried Silbermann’in yaptığı 39. ve en son org, ilk defa 1 Aralık 1736’da Johann Sebastian Bach tarafından çalınmıştı. Ancak bombardımanda kiliseyle birlikte yandı.
1993’te kilisenin enkazından molozları ayıklayan halk, önce tasnif etti sonra da orijinal taşlarla kiliseyi eski haline sadık kalarak inşa etti. Dikkatli ve titiz çalışmalarla her bir taş ilk yerine getirilirken çoğu yerde beyaz ve siyah taşlar yaralı bir vücut gibi hayat buluyordu. 3643 eski, koyu renkli taşla savaşın soğuk ve yıkıcı yüzünü yansıtan yeni kilisede eski mimar da unutulmadı. Enkaz içinde zor da olsa bulunan Bahr’ın mezarı kilisenin mahzenine taşındı. Yapılan anıt üzerine yazılanlarsa savaşa ve hatta belki de tüm yıkımlara karşı durabilen inancı simgeliyordu:
“Artık yeterince yaşadım, inşa ettim ve acı çektim. Şeytanla, günahlarla ve dünyayla tartıştım. Şimdi görkemle göğe yükselen bu binanın içinde yatıyorum. Tam zafere, huzura ve barışa kavuşmuş olarak. Kabul eyleyin ey sevdiklerim; Tanrı`yı erkeğiniz ve babanız olarak, onun sadakatinde kimse çürüyemez.”
2009 senesinde açılan Frauenkirche Kilisesi, eski ve yeni görünümüyle acıya karşı insan ve sanatın dik duruşunu simgelemeye devam ediyor ve siz ziyaretçilerini sabırla bekliyor.
19. Goethe House (Goethe Müzesi) – Frankfurt
Frankfurt, ünlü Alman edebiyatçı, siyasetçi, ressam ve doğabilimci Johann Wolfgang von Goethe’nin de doğduğu şehirdir. Goethe’nin doğduğu ve 16 yıl yaşadığı ev bugün ziyarete açık haldedir. Goethe’nin çocukken oynadığı kukla ve erken dönem çalışmalarına ait çok sayıda parça müze bünyesindeki, Goethe’nin odasında bulunmaktadır.
Ziyaret etmek isterseniz adresini verelim: Grosser Hirschgraben 23-25, D-60311 Frankfurt am Main
20. Hamburger Hafen (Hamburg Limanı) – Hamburg
Yıllık bazda yaklaşık 13.000 geminin uğradığı Hamburg Limanı, Avrupa’nın ikinci büyük limanıdır. Hamburg’un neden “Dünyaya açılan kapı” lakabını taşıdığını öğrenmek isterseniz siz de bir bot turuna katılabilir veya liman bünyesindeki eski müze gemilerden birisini ziyaret edebilirsiniz. “Liman da gezilir miymiş?” demeyin, Hamburg şehrinin limanı ile ne kadar girift bir yapıda olduğunu gördüğünüzde çok şaşıracaksınız.
21. Hamburger Rathaus (Hamburg Belediye Binası) – Hamburg
Hamburg Belediye Sarayı 1842 yılında tamamen yandıktan sonra belediye meclisi 55 yıl boyunca geçici mekanında hizmet vermiştir. Açılışı 1897 yılında yapılan yeni belediye sarayı, 647 odaya sahiptir ve 4000’den fazla meşe direğin üzerinde durmaktadır. Hansa stiline tam zıt olarak belediye sarayı, toplam 20 imparator heykeliyle ve külfetle süslenmiş ön cephesiyle parlamaktadır. Ana kapının üzerinde Latince olarak: “Atalarının elde ettiği özgürlüğü torunlar layık biçimde korumalıdır,” yazmaktadır.
22. Heidelberger Schloss (Hedielberg Sarayı) – Hedielberg
Heidelberg Şatosu Almanya’nın en tanınmış harabelerinden birisi olmasının yanı sıra, Heidelberg şehrinin önemli mevcudiyetinin de bir işaretidir. Pfalz’in taht savaşları nedeniyle yıkılmasından önce Pfalz halkına rezidans olarak hizmet ediyordu. 1689 ve 1693 yıllarında 14. Ludwig’in askerleri tarafından tahrip edilmesinden sonra Heidelberg Şatosu sadece kısmen restore edilebilmiştir. Şatonun saraylarında birisi olan Ottheinrichsbau, Rönesansın en anlamlı Alman yapımı binalarından birisi olarak kabul edilmektedir. Almanya seyahatinize mutlaka eklemeniz gereken bir rota daha…
23. Jüdisches Museum (Yahudi Müzesi) – Berlin Almanya Gezilecek Yerler
Berlin Yahudi Müzesi Berlin’de yer alan ve ikibin yıllık geçmişe sahip Alman Yahudileri anısına inşa edilmiş ve kendilerine adanmış bir müzedir.
Müze iki yapıdan oluşmaktadır. İlki Almanca Kollegienhaus denilen ve 18. yüzyılda inşa edilmiş eski bir mahkeme binasıdır. Diğer yapı ise müze için özellikle inşa edilmiş ve Daniel Libeskind tarafından dekonstrüktivizm stilinde tasarlanmış yeni bir binadır. Berlin Yahudi Müzesi, önemine binaen, Almanya’nın yeniden birleşmesinden hemen sonra, Berlin’in yeniden inşaası aşamasında tamamlanmış olan ilk binalardan birisidir.
2001 yılından bu yana ziyaretçi kabul eden müzenin müdürü, Berlin doğumlu, Princeton Üniversitesi ’nde profesör ve Jimmy Carter’in ABD Başkanı olduğu dönemde ABD Hazine Bakanlığı görevinin yürütmüş olan W. Michael Blumenthal’dir ve görevini 1997 yılından bu yana sürdürmektedir.
24. Kaiserburg – Nürnberg
Kraliyet Sarayı Nürnberg’in sembollerinden birisidir ve orta çağdan bu yana silüeti ile Almanların ve Nürnberg’in Roma İmparatorluğu’ndaki önemini ve gücünü simgelemektedir. Mutlaka görmelisiniz…
25. Kaiserstrasse (Kaiser Sokağı) – Frankfurt Almanya Gezilecek Yerler
Almanya gezinizde biraz da eğlence derseniz, Frankfurt’un alışveriş ve eğlence merkezleri ile dolu bu sokağı tam size göre.
26. Kölner Dom (Köln Katedrali) – Köln Almanya Gezilecek Yerler
Köln Katedrali (Kölner Dom), Almanya’nın Köln kentinde bulunan tarihi katedraldir. 1248 yılında için yapımına başlanan Katolik katedralin yapımı tam 632 yıl sürmüş ve 1880 yılında hizmete açılmıştır. Yapımı biraz uzun sürmüş olsa da, binayı gördüğünüzde buna değdiğini anlayacaksınız.
27. Dresden Kunsthofpassage – Dresden Almanya Gezilecek Yerler
Der Kunsthof Dresden, ya da diğer adıyla Kunsthofpassage, Dresden’in Neustadt bölgesinde bulunan bir sanat sokağı. Haus Görlitzer Caddesi’ nden Alaun Caddesi’ ne kadar uzanan bu sokakta bulunan Dresden Kunsthofpassage, günümüzde bir çok turistin merakla ziyaret ettiği en önemli yerlerden birisidir.
2001 yılında Dresdenli mimarlar Müller&Müller, Knerer&Lang, Heike Böttcher ve Meyer Bassin tarafından oluşturulan bu pasaj, 5 ayrı avludan oluşmaktadır. Kunsthofpassage’da bulunan her avlu bir mimarın sanatına ve sanat anlayışına göre şekillendirilmiş ve yine onların verdiği isimlerle anılmıştır.
Elementler avlusunda (Hof der Elemente) , her cephesi bir elementi temsil eden binalar bulunur. Mavi renkli cephesi ile pasajın en bilinen yapısı olan, Müzik Çalan Ev bu avluda yer alır. Suyu ve her alanda ona olan ihtiyacımızı temsil etmektedir. Müzikli evin ön cephesi ise adeta bir orkestra görünümündedir ve oldukça ilginçtir. Yağmur yağdığında saçaklardan ve su kanallarından geçerek minik havuzlara akan yağmur damlaları, yağmurun şiddetine bağlı olarak çok hoş melodiler çıkarır. Avlunun doğusunda yer alan Sarı renkli bina cephesi ise Ateşi simgeler. Alüminyum bloklarla süslenmiştir. Hava güneşli olduğunda size harika bir görsel şölen sunar. Burası ayrıca Kunsthofpassage içerisinde en bilinen ve en çok fotoğraf çekilen avludur. Bu avlu haricinde pasaj içerisinde Işıklar Avlusu (Hof der Lichts) , Hayvanlar Avlusu (Hof der Tiere), Fabl Karakterleri Avlusu (Hof der Fabelwesen) ve Başkalaşım Avlusu (Hof der Metamorphosen) bulunmaktadır.
Bu her bakımdan yaratıcı sokak ile ilgili detaylı bilgi için DAS Zeitung’da yer alan “Dresden Kunsthofpassage Müzik Çalan Ev!” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
28. Marienplatz und Rathaus (Marien Meydanı ve Belediye Binası) – Münih
Bu meydandaki en dikkat çekici yapı Mariensäüle (Meryem Ana Sütunu)’dir. Bu sütunu I. Maximilian kentin vebadan kurtuluşuna şükretmek amacıyla diktirmiştir. Meryem Ana sütununun alt kısmında bulunan aslan, ejderha ve yılan figürleri; kahraman meleklerin alt ettiği veba, açlık ve savaşı simgelemektedir.
29. Mercedes-Benz Welt (Mercedes-Benz Müzesi) – Stuttgart
Mercedes-Benz Müzesi, Almanya’nın Stuttgart şehrinde bulunan otomobil müzesidir. 19 Mayıs 2006 tarihinde Mercedes-Benz tarafından açılan müzede otomotivde bir dünya devi olan Mercedes-Benz ‘in eski otomobilleri yer almaktadır. Müze, Mercedes-Benz-Center ile yan yana bulunmaktadır.
30. Miniatur Wunderland (Minyatür Harikalar Diyarı) – Hamburg
Miniatur Wunderland Hamburg şehrinde yer alan dünyanın en büyük demiryolu minyatürüdür. Model Gerrit and Frederik Braun tarafından inşa edilmiştir. Bu harikalar diyarı, el yapımı 930 tren, 14,450 vagon, 335,000 ışık, 228,000 ağaç ve 215,000 insan figüründen oluşmaktadır.
Şu an için 7 bölümü hazır olan demiryolunun, 2020 yılında tamamlanması planlanmaktadır.
Yolunuz Hamburg’a düşerse ve bu inanılmaz dünyayı ziyaret etmezseniz çok şey kaybedeceğinizden emin olabilirsiniz. Şayet gitme şansınız yoksa en azından resmi internet sitesini ziyaret etmenizi tavsiye ederiz:
http://www.miniatur-wunderland.com/
31. Moritzburg Castle (Moritzburg Şatosu) – Dresden Almanya Gezilecek Yerler
Yapımı 1484 ile 1503 yılları arasında gerçekleştirilen Moritzburg Şatosu, Madgeburg Kardinali’nin resmi ikematgahı olarak kullanılmıştır. Otuz Yıl Savaşları sırasında yıkılıp yüzyıllarca harabe halinde kalan bu güzel yapı, 1901-1913 döneminde kısmen restore edilmiştir ve günümüzde “Güzel Sanatlar Galerisi” olarak kullanılmaktadır. 2010 ‘da yeni sergi odaları eklenip İspanyol mimarları Sobejano ve Nieto tasarımına göre modern mimari stilinde yenilenmiştir.
32. Museumsinsel (Müzeler Adası) – Berlin Almanya Gezilecek Yerler
Berlin Müzeler Adası, Spreeinsel’in kuzey ucudur ve aynı zamanda sıra dışı bir kompozisyonda toplanmış olan beş dünya çapında ünlü müze yapıtına sahip görkemli bir toplu sanat eseridir.
1999 ‘dan bu yana Müzeler Adası, dünya çapında benzersiz yapısal ve kültürel kompozisyon olarak UNESCO dünya mirasına aittir. Adanın güneyinde, Schlossbrücke ve Berlin Katedrali yakınında, önünde Lüstgarten ‘in yer aldığı Eski Müze bulunmaktadır. Kuzeyde Yeni Müze ve Eski Ulusal Galeri eklenmektedir. Kupfergraben tarafında biz Türk ziyaretçilerini duygudan duyguya sevk eden Pergamon (Bergama) Müzesi bulunmakta, kapanışı ise Bode Müzesi yapmaktadır.
UNESCO Dünya Mirası listesi ve Almanya’ da bulunup da listeye giren yerler ile ilgili detaylı DAS Zeitung yazımızı okumak isterseniz tıklayınız…
33. Olympiastadion (Münih Olimpiyat Stadı) – Münih
1972 Yaz Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan Münih Olimpiyat Stadı 69.250 seyirci kapasitelidir. Bu statta ayrıca Almanya’nın Hollanda’yı 2-1 yendiği 1974 FIFA Dünya Kupası finali ve 1988 Avrupa Futbol Şampiyonası finali de oynanmıştır. Günther Behnisch ve Frei Otto tarafından inşa edilen bu güzel ve modern yapıda Michael Jackson, AC/DC, Bon Jovi, Robbie Williams ve The Rolling Stones gibi ünlü gruplar ve sanatçılar konser vermiş bulunmaktadır. Ayrıca Guns N’Roses da Estranged isimli klibini Haziran 1993’te bu statta çekmiştir.
34. Park Sanssouci (Sanssouci Sarayı) – Potsdam
Güzel manzarası ve muhteşem konumu sebebiyle Büyük Friedrich, Postdam’a yakın “Wüsten Berg” tepesi üzerine bir yazlık sarayın inşasına kara vermiştir. Sarayın bahçe tarafındaki “Sanssouci” (“kaygısız”) adının da ifade ettiği gibi, bu yazlık saray öncelikle kralın özel ilgi alanlarına hizmet etmeliydi.
Kral burada felsefe, müzik ve edebiyatla ilgilenmek ve günün birinde sarayın yanında hazırlanmış olan bir anıt mezara gömülmek istiyordu. Georg Wenzeslaus von Knobelsdorff’un yönetiminde, 1745-1747 yıllarında kralın yönergeleri doğrultusunda tek katlı bir saray yavrusu fransız “maison de plaisance” tarzında inşa edilmiştir. İki muhteşem salon binanın merkezini oluşturmaktadır, doğuda Büyük Freidrich’in özel odaları ve batıda misafir odaları bulunmaktadır.
Kubbeli mermer salonda Kral seçkin davetlileri meşhur yuvarlak masa toplantısına kabul etmekteydi. Kütüphane ve konser odası Rokoko tarzı iç mimari sanatının zirve noktalarını oluşturmaktadır. Yan bölümler – mutfak ve bayana ayrılmış kanat – günümüzde gördüğümüz biçimiyle daha sonra, 1840-1842 yılları arasında İmparator IV.Wilhelm Friedrich’in emriyle Ludwig Persius tarafından inşa edildi.
Kaynak : http://www.museumsportal-berlin.de/
35. Porsche Museum (Porsche Müzesi) – Stuttgart
Porsche Müzesi Stuttgart’ta bulunan bir otomobil müzesidir. 2009 yılında açılmıştır. Lüksün simgesi olan Porsche otomobillerine farklı bir gözden bakmak için bu müzeyi de gezi programınıza dahil etmenizi öneririz.
36. Reeperbahn (Reeperbahn Bulvarı) – Hamburg
Reeperbahn, Hamburg’un St. Pauli bölgesinde yer alan bir caddedir ve Hamburg’un gece ve eğlence hayatının sergilendiği iki merkezden birisidir.
37. Residenz Würzburg (Rezidans Würzburg) – Würzburg
Rezidans Würzburg‘un inşaası 1719 yılında başlamış ve 1780’e doğru bitirilmiştir. Barok tarzındaki bina Balthasar Neumann tarafından inşa edilmiştir. Residans Würzburg 1981 yılında UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne alınmıştır. Dünyada tavana çizilmiş en büyük fresk, II. Dünya Savaşı’nde %98 oranında zarar gören bu yapının içindedir. Bu fresk dünyaca ünlü fresk danatçısı Giovanni Battista Tiepolo tarafından çizilmiştir.
UNESCO Dünya Mirası listesi ve Almanya’da bulunup da listeye giren yerler ile ilgili detaylı DAS Zeitung yazımızı okumak isterseniz tıklayınız…
38. Residenzschloss (Rezidans Sarayı) – Ludwigsburg Almanya Gezilecek Yerler
Ludwigsburg Residenzschloss 1704 ile 1733 yılları arasında, Herzog Eberhard Ludwig von Württemberg tarafından Barok tarzda inşa edilmiştir. Almanya’daki Barok yapıtlarının en büyüklerindendir. Geniş ve güzel avlusunun yüzyıllardır ziyaretçilerini büyülediği gibi, sizi de büyüleyeceğinden eminiz.
39. Schloss Charlottenburg (Charlottenburg Sarayı) – Berlin
Charlottenburg Şatosu başkent Berlin’in simgeleri arasında yer almaktadır. Başkentin en güzel ve en sağlam yapısı olan Hohenzollern Residansı, şatoya ve bölgeye kendi ismini veren Prusya’nın ilk kraliçesi Sophie Charlotte için yazlık olarak inşa edilmiştir.
Charlottenburg Şatosu’nda birçok döneme ait sanat eserleri bir arada görülebilmektedir. Friedrich der Große (Büyük Friedrich) tarafından 1742’de yaptırılan bu eski ve ünlü şatonun bahçesinde, Kraliçe Luise’nin mozolesi, kraliyetin dünyaca ünlü el yapımı Porselen koleksiyonuna sahip Belvedere ve yeni köşk bulunmaktadır.
40. Schloss Neuschwanstein (Neuschwanstein Şatosu) – Bayern
‘’Romantik Yol‘’, Münih’ten Füssen’e kadar devam eden, Almanya’nın klasik sevimli kasabaları, çiçekli köy evleri, yerel şatoları ile Bavyera’nın tüm güzelliğini yaşatan, keyifli bir bölgedir. Bu bölgenin tartışmasız en görkemli yapısı olan Neuschwanstein Şatosu ise bölgenin parlayan incisi niteliğindedir.
Bu eşsiz yapı hakkında detaylı bilgi edinmek isterseniz size bir teklifimiz var: DAS Zeitung’un en sevilen yazılarından birisi olan “Romantik Yol’un incisi Neuschwanstein Şatosu” başlıklı makalemizi okumak için tıklayınız…
41. Semperoper (Saksonya Devlet Orkestrası Dresden Opera Binası) – Dresden
Semperoper Saksonya Dresden Devlet Operası’nın resmi opera binası ve konser salonudur. 1841 yılında mimar Gottfried Semper tarafından inşa edilen Semperoper, mimarisinde Erken Rönesans, Barok ve Klasik Yunan Stili’nin izlerini taşımaktadır.
Opera binası Elbe Nehri’nin kıyısında, Tiyatro Meydanı’nda (Theatherplatz) bulunmaktadır.
Bir yangın sonucu yıkılan ve 1869 yılında tekrar inşa edilen Semperoper, II. Dünya Savaşı öncesindeki yıllarda Richard Strauss’un pekcok eserinin prömiyerine ev sahipliği yapmıştır. Savaşın son haftalarındaki bombardıman esnasında bina tekrar yıkılmıştır. Yeniden inşası ise ancak kırk yıl sonra 13 Şubat 1989 tarihinde gerçekleşmiştir.
Demokratik Alman Cumhuriyeti döneminde Doğu Almanya’nın sanata olan düşkünlüğünü göstermek için restorasyonda büyük çaba harcanmış ve dünyanın en güzel opera binalarından biri yaratılmıştır. Restorasyondan kısa bir süre sonra duvar yıkılmış ve Doğu ile Batı Almanya birleşmişti.
42. Speicherstadt – Hamburg Almanya Gezilecek Yerler
Dünyanın en büyük, tarihsel depolama kompleksine sahip Speicherstadt Hamburg, Hamburg Limanı’nda bulunmakta ve Baumwall ve Oberhafen arasındaki bölgeyi içine almaktadır. 1991’ den beri tarihi dokusu koruma altına alınmıştır ve 5. Temmuz 2015’ten bu yana UNESCO’nun dünya mirası kapsamına alınmıştır.
Speicherstadt 1883 ile 1927 yılları arasında Hamburg Limanı’nda, eski Elbinsel, Kehrwieder ve Wandrahm’da; üç kısım olarak inşa edilmiştir. İnşaatın idaresi, yüksek mühendis ve aynı zamanda Hamburg inşaat odası başkanı olan Franz Andreas Meyer tarafından gerçekleştirilmiş ve 1888 yılında tamamlanmıştır.
UNESCO Dünya Mirası listesi ve Almanya’da bulunup da listeye giren yerler ile ilgili detaylı DAS Zeitung yazımızı okumak isterseniz tıklayınız…
43. Speyerer Dom (Speyer Dom Kilisesi) – Speyer Almanya Gezilecek Yerler
Resmi adı “Domkirche St. Marie und St. Stephan” olan ve Rheinlandpfalz Eyaleti Speyer Şehri’nde bulunan yapı Speyerer Dom olarak adlandırılmaktadır. Speyer’deki Katolik Psikoposların katedral ve rahiplere ait bir köy kilisesi olan yapı, 1925 yılında 11. Papa Pius tarafından ‘Basilika Minor’ (kilise) derecesine yükseltilmiştir. 1981’den beri UNESCO listesinde dünya mirası olarak yer almaktadır ve ayrıca “Haager Konvention” sözleşmesine göre korunma altına alınan bir kültür eseridir.
UNESCO Dünya Mirası listesi ve Almanya’da bulunup da listeye giren yerler ile ilgili detaylı DAS Zeitung yazımızı okumak isterseniz tıklayınız…
44. Wartburg (Wartburg Kalesi) – Eisenach Almanya Gezilecek Yerler
Wartburg Kalesi, Almanya’nın Thüringen şehrindeki Eisenach kasabasının güneybatısında ve 410 metre rakımda bulunmaktadır. 1999’da UNESCO kaleyi, “Orta Avrupa’da Feodal Dönem’in Olağanüstü Anıtı” olarak Dünya Mirasları Listesi’ne almış ve “Evrensel Öneminin Kültürel Değeri”ne vurgu yapmıştır.
UNESCO Dünya Mirası listesi ve Almanya’da bulunup da listeye giren yerler ile ilgili detaylı DAS Zeitung yazımızı okumak isterseniz tıklayınız…
45. Wasserturm (Su Kulesi) – Mannheim Almanya Gezilecek Yerler
“Mannheimer Wasserturm” Mannheim’ın dünyaca meşhur simgesidir. 1886 ile 1889 yılları arasında Mimar Gustav Halmhuber’in planlarına göre, günümüzdeki Friedrichsplatz’da inşa edilen su kulesi 60 metre yüksekliğinde olup, 19 metrelik geniş bir çapa sahiptir. Mannheim’ın belediyeye ait ilk su kulesi olan bina başlarda kentin tüm su ihtiyacını karşılamaktadır ve sabit su basıncını ayarlamak için inşa edilmiştir. 1909’da daha yüksek inşa edilen Luxemburg Kulesi’nin cevreye alınmasından itibaren ise 2000 yılına kadar yedek olarak kullanılmıştır.
46. Weimarhaus – Weimar Almanya Gezilecek Yerler
“Weimar Haus” Weimar şehrinin taş devrinde başlayan tarihini gözler önüne seren özel ve ticari bir müzedir. Bütün dönemler tek tek bal mumu heykelleri ve ihtişamlı ışık sistemleri ile ve ayrıca bunlara uygun ses sistemleriyle sunulmaktadır. Schiller Caddesi’nde bulunan Weimar Haus’da turistler şehir açıklamaları içeren küçük elektronik rehberler de kiralayabilmektedir.
47. Wieskirche (Bavyera Wies Kilisesi) – Bayern Almanya Gezilecek Yerler
Bavyera Wies Kilisesi 1740 ların sonlarında Dominikus Zimmermann tarafından inşa edilen ve 1985 ile 1991 yılları arasında restorasyonu yapılan bu şirin bina 1983 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne dahil edilmiştir.
UNESCO Dünya Mirası listesi ve Almanya’da bulunup da listeye giren yerler ile ilgili detaylı DAS Zeitung yazımızı okumak isterseniz tıklayınız…
48. Wilhelmshöhe – Kassel Almanya Gezilecek Yerler
Bergpark Wilhelmshöhe Kassel’deki eşsiz bir peyzaj parkıdır. Tarihi yapıların korunması konusunda öncü olan Sanat Tarihçisi Georg Dehio (1850–1932) bu parkı, “Barok tarzının peyzaj ve mimari olarak muhtemelen en iyi kombinasyonu” olarak tarif etmiştir.
Park 2,4 kilometre kare üzerine inşa edilmiş olup, Avrupa’nın en geniş ve dünyanın ikinci büyük yamaç parkıdır. Bu özelliğinden dolayı Bergpark denilen alanın düzenlenmesine 1696 yılında başlanmış olup, yaklaşık olarak 150 yıl sürmüştür.
49. Wolfsburg – Almanya Gezilecek Yerler
Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinin altıncı büyük şehri ve kent merkezi olan Wolfsburg, dünyaca ünlü otomobil firması Volkswagen AG’nın genel merkezinin olmasıyla bilinir ve bu fabrikanın kurulması üzerine inşa edilen ve 20 yüzyılın başında kurulan birkaç Alman şehrinden biridir. Kurulduğu 1 Temmuz 1938 tarihinden 25 Mayıs 1945’e kadar Volkswagen “KdF-Wagen” (VW Beetle) modeli üreten işçilerin evi olan şehir “Stadt des KdF-Wagens bei Fallersleben” olarak anılmaktaydı. 1972 yılında şehir nüfusu ilk kez 100.000’i geçmiştir. Şehir meraklıları için oldukça farklı bir gezi deneyimi vaat etmektedir.
50. Wuppertal Schwebebahn (Wuppertal Monorayı) – Wuppertal
Wuppertal Asılı Treni (monoray) 1 Mart 1901’de açılmış olan ve halkın kullanımına sunulan toplu taşıma aracıdır. Bu asılı tren şehrin simgesi haline gelmiş ve 26 Mayıs 1997’den beri koruma altına alınmıştır. İşletmeciliğini Wuppertaler Stadtwerke (WSW)’nin yan kuruluşu olan WSW üstlenmiştir. Resmi ismi ‘Einschienige Hängebahn System Eugen Langen’ olup, 1929 yılında Wuppertal Şehri’nin kurulmasından önce ‘Schwebebahn Barmen-Elberfeld- Vohwinkel’ adı kullanılmıştır. Yolunuz Wuppertal’e düşerse bu farklı deneyimi yaşamanızı tavsiye ederiz.
Geri bildirim: Almanya Gezilecek Yerler Listesi Bölüm: 2 - DAS ZEITUNG
Geri bildirim: Berlin Gezilecek Yerler Listesi - DAS ZEITUNG