Berlin Gezilecek Yerler Listesi
DAS Zeitung olarak, yakın zamanda Berlin’i ziyaret edecek ya da ziyaret etmek isteyen; Berlin’de yaşayan, eğitim alan okuyucularımız için Berlin Gezilecek Yerler listesi oluşturmak istedik! Gelin ilk olarak Berlin’i yakından tanıyalım: 200 bin civarında Türk’ün yaşadığı, Almanya’nın başkenti olan Berlin, ortalama 3,7 milyon civarı bir nüfusa sahiptir. Berlin’deki Türk sayısı, Türkiye dışında yaşayan en kalabalık Türk nüfusunu ve aynı zamanda Berlin’in de en kalabalık yabancı nüfusunu oluşturmaktadır. Yani eğer Berlin’i ziyaret ederseniz yabancılık çekmeyeceğinizi garanti edebiliriz.
Berlin 1961’den 1990’a kadar, “utanç duvarı” olarak da bilinen Berlin Duvarı tarafından Doğu ve Batı Berlin olarak ikiye bölünmüştür. Berlin Duvarı yıkılışı ardından Doğu ve Batı Berlin birleşmiş ve Almanya’nın en büyük şehri ve başkenti olmuştur.
Berlin Gezilecek Yerler Listesinde Neler Var?
Berlini ziyaret ettiğiniz zaman mutlaka görmeniz gereken yerleri sizler için Berlin Gezilecek yerler listemizde topluyoruz. Hem dünya tarihi hem de Alman tarihi için de büyük öneme sahip olan bu muhteşem yerler, eminiz ki dünyaya bakış açınızı değiştirecek, ufkunuzu genişletecek!
1. Alexanderplatz mit Fernsehturm (Alexander Meydanı ve TV Verici Kulesi)
Dünyaca ünlü Berlin Alexanderplatz (Alexander Meydanı), Berlin’in merkezinde bulunan bir meydan ve ulaşım merkezidir. Meydan Mitte İlçesi’nde ve Spree Nehri ile Berlin Katedrali’nin yakınlarındadır. Berlinliler tarafından çoğunlukla kısaca Alex olarak da adlandırılmaktadır. İlk başta bir hayvan pazarı olarak düşünülen Alexanderplatz, Rus imparatoru I. Aleksandr’ın Berlin’i ziyaret etmesi şerefine 25 Ekim 1805 tarihinde Alexanderplatz olarak adlandırıldı. 19. yüzyılın sonlarında meydan yakınında yapılan ve meydan ile aynı adı taşıyan gar ile büyük önem kazandı, ayrıca yakınında bulunan pazarlar buradaki ticareti de canlandırdı. Alexanderplatz’ın asıl parlak zamanları 1920’li yıllarda Potsdamer Platz’da gece hayatının başlaması ile oldu.
Meydanın mimarisi geçmiş zamanlarda sıkça değiştirildi, en son değişiklik 1960’lı yıllarda Demokratik Almanya Cumhuriyeti’nde oldu. Meydanın hemen yanına, o zamanlar Avrupa’nın ikinci en yüksek binası olan Fernsehturm inşa edildi. Alexanderplatz’ın yakınlarında ayrıca Park Inn Berlin binası ve Weltzeituhr bulunuyor. Weltzeituhr (Dünya Saati) dünyanın çeşitli şehrilerindeki saatleri gösteriyor. 4 Kasım 1989’da Doğu Almanya’nın en büyük rejim protestosu bu meydanda yapıldı.
Almanya’nın yeniden birleşmesi sonucu Alexanderplatz’da da mimari ve ulaşım bakımından birçok değişiklik oldu. Birçok bina restore edildi veya yıkıldı. Doğu Almanya’nın Hükümet binası “Palast der Republik” de 2006 yılında komple yıkılan binalar arasındadır. Birçok değişim geçiren meydan az da olsa, hala sosyalizm döneminin simgelerini taşımaktadır.
2. Berlin Reichstag (Berlin Parlamento Binası)
Berlin Reichstag (Berlin Parlemento Binası), Alman İmparatorluğu’nun ilk parlamentosu olan Reichstag için inşa edilmiş olup, 1894 yılında kullanıma açılmıştır. İkinci Dünya Savaşı sırasında, pencereleri duvar örülerek kapatılmış olan bina, hava saldırılarına karşı bir sığınak olarak kullanılmıştır. AEG orada elektron tüpleri üretmiştir. Binada bir hastane kurulmuş ve 1943’ten 1945’e kadar yakındaki Charité Tıp Fakültesi’nin kadın hastalıkları ve doğum bölümü burada hizmet vermiştir. Yaklaşık 60 ile 100 kadar çocuğun Reichstag binasında doğduğu tahmin edilmektedir. II. Dünya Savaşı’nda harap olan binaya savaşın sonlarına doğru Sovyetler Birliği tarafından zafer sancağı çekilmiştir. Berlin Reichstag Soğuk Savaş döneminde Batı Berlin sınırları içinde kalmıştır.
Almanya’nın yeniden birleşmesine dek bina, yıkıntılar içinde kalmış, daha sonra mimar Sir Norman Foster tarafından yenilenmiş ve 1999 yılında yenilenmesi tamamlandıktan sonra modern Alman Parlamentosu Bundestag’ın toplanma yeri haline gelmiştir. Binanın orijinal tasarımına ve iç dekorasyonuna saygısızlık yapılıp yapılmadığının tartışılmasına rağmen, rekonstrüksiyonun kısa sürede tamamlanması büyük bir başarı olarak görülmüş; Reichstag, sadece 1984 yılındaki orijinal tasarımında yer alan kubbeye gönderme yaparak çatısına eklenmiş olan, devasa büyüklükteki cam kubbesinden dolayı değil, şehre özellikle geceleri etkileyici bir görsellik katmasından dolayı da Berlin’de en çok ziyaret edilen yerlerden biri haline gelmiştir. Yolunuz Berlin’e düşerse mutlaka ziyaret etmenizi öneririz.
Ziyaret etmeden önce, internet adresinden detaylı bilgi alabilir ve online ziyaretçi rezervasyon formunu doldurabilirsiniz.
3. Berliner Philharmonie (Berlin Filarmoni Orkestrası)
Berlin Filarmoni Orkestrası, Almanya’nın Berlin şehrinde 1882 yılında 54 müziyen tarafından kurulmuş bir orkestradır. Orkestranın asıl konser salonu Kulturforum’dur. Ve 2015 yılından beri orkestranın şefliğini Kirill Petrenko yapmaktadır. Orkestranın finansmanını Berlin şehri ve sponsoru Deutsche Bank sağlamaktadır.
2006 yılında Berlin Filarmoni, “En iyi On Avrupa Orkestrası” listesinde Viyana Filarmoni ve Hollanda Kraliyet Orkestrası’ndan (Concertgebouw Orkest) sonra 3. sırada gösterilmiştir. Orkestranın, Grammy, ECHO, Gramophone, BRIT gibi birçok ödülü bulunmaktadır.
4. Berliner Mauer (Berlin Duvarı)
Soğuk savaşın, günümüze kadar varlığını korumuş en açık ve net simgelerinden biridir belki de Berlin Duvarı. Almanca “Berliner Mauer” olarak bilinen Berlin Duvarı nedeniyle, uzun yıllar boyunca savaşmış, bitkin düşmüş halk, bir de doğu ve batı olarak ikiye ayrılmış Almanya’nın farklı ülkeler tarafından yönetilmesine tanıklık etmek zorunda kalmıştır. Doğu Alman Meclisi’nin 13 Ağustos 1961 yılında aldığı kararla 46 km uzunluğunda kurulan bu duvar, bugün Batı’da hala “Utanç Duvarı” adıyla anılmaktadır. Berlin gezilecek yerler listesinin olmaz ise olmazlarından olan Berlin Duvarı hakkında daha detaylı bilgi almak için burayı tıklayabilirsiniz.
5. Brandenburger Tor (Brandenburg Kapısı)
Berlin gezilecek yerler listesinde belki de en önemli yere sahip Brandenburger Tor, Almanya’nın Berlin şehrinin ana sembollerinden biridir. Hemen kuzeyinde Berlin Reichstag bulunur. Soğuk Savaş boyunca, Reichstag Batı Berlin’de, Brandenburger Kapısı Doğu Berlin’de bulunmuştur. Brandenburg Kapısı 1788-1791 yılları arasında yapılmıştır. Berlin’in geriye kalan tek kapısı olup, eskiden özellikle şehrin doğu ve batı olarak ayrılmasına yönelik varlık gösterirken, duvarın yıkılmasından bu yana artık Almanya Birliği’nin simgesi konumundadır. Bunun dışında Kum Taşı Yapıtı, Alman Klasisizm’inin de en güzel örnekleri arasında gösterilmektedir.
Carl Gotthard Langhans’ın planlarına göre 1788 ile 1791 yılları arasında inşa edilen giriş kapısı, Atina Akropolisi’nin Propylaeası’na göre düzenlenmiştir. Çift taraflı olarak altı doryen sütun on bir metre derinliğindeki çapraz balkonun önünde durmaktadır ve beş geçiş yolunu düzenlemektedir. 1793 yılında Johann Gottfried Schadow tarafından tasarlanan, doğu yönünde şehir merkezini işaret eden Quadriga kapıya yerleştirilmiştir. Berlin Senatosu’nun kararıyla Brandenburg kapısı Ekim 2002 tarihinden bu yana araç trafiğine tamamen kapalıdır.
6. Checkpoint Charlie Museum (Charlie Kontrol Noktası)
Checkpoint Charlie (Charlie Kontrol Noktası), bölünmüş Berlin’de Doğu-Batı geçiş noktası Helmstedt (“Alpha”) ve Dreilinden’den (“Bravo”) sonra 1961 senesinden 1990 senesine kadar üçüncü ittifak geçiş noktası olarak kullanılan geçiş kapısıdır. Bu geçiş kapısı sadece müttefik askerleri, büyükelçiler, bu kişilerin aileleri, yabancılar, Federal Almanya’nın Demokratik Almanya’daki temsilcileri ve çalışanları ve Demokratik Alman üst düzey yöneticileri tarafından kullanılabiliyordu.
Checkpoint Charlie, Doğu ve Batı Berlin arasındaki ittifak birliklerinde görev yapanların karşılaşma noktası olan yer aynı zamanda doğu-batı arasındaki trafiğin de en yoğun olarak gerçekleştiği bölge oldu. II. Dünya savaşının bitiminden sonra 27 ekim 1961’de bu noktada karşı karşıya gelen Sovyetler Birliği ve ABD asker ve panzerleri 16 saat boyunca tek bir kurşun atmadan karşılıklı beklemişlerdir. O tarihte atılacak tek kurşunun 3. Dünya Savaşının başlangıcı olacağı düşünülmektedir. Checkpoint Charlie ile ilgili DAS Zeitung’da paylaştığımız kapsamlı yazımızı okumak için tıklayınız…
7. Jüdisches Museum (Yahudi Müzesi)
Jüdisches Museum, Yahudi Müzesi Berlin’de yer alan ve iki bin yıllık geçmişe sahip Alman Yahudileri anısına inşa edilmiş ve kendilerine adanmış bir müzedir. Müze iki yapıdan oluşmaktadır. İlki Almanca Kollegienhaus denilen ve 18. yüzyılda inşa edilmiş eski bir mahkeme binasıdır. Diğer yapı ise müze için özellikle inşa edilmiş ve Daniel Libeskind tarafından dekonstrüktivizm stilinde tasarlanmış yeni bir binadır. Berlin Yahudi Müzesi, önemine binaen, Almanya’nın yeniden birleşmesinden hemen sonra, Berlin’in yeniden inşaası aşamasında tamamlanmış olan ilk binalardan birisidir. 2001 yılından bu yana ziyaretçi kabul eden müzenin müdürü, Berlin doğumlu, Princeton Üniversitesi ’nde profesör ve Jimmy Carter’in ABD Başkanı olduğu dönemde ABD Hazine Bakanlığı görevinin yürütmüş olan W. Michael Blumenthal’dir ve görevini 1997 yılından bu yana sürdürmektedir.
8. Museumsinsel (Müzeler Adası)
Berlin gezilecek yerler listesinde bir sonraki durağımız Museuminsel (Müzeler Adası), Spreeinsel’in kuzey ucudur ve aynı zamanda sıra dışı bir kompozisyonda toplanmış olan beş dünya çapında ünlü müze yapıtına sahip görkemli bir toplu sanat eseridir. 1999 ‘dan bu yana Müzeler Adası, dünya çapında benzersiz yapısal ve kültürel kompozisyon olarak UNESCO dünya mirasına aittir. Adanın güneyinde, Schlossbrücke ve Berlin Katedrali yakınında, önünde Lüstgarten ‘in yer aldığı Eski Müze bulunmaktadır. Kuzeyde Yeni Müze ve Eski Ulusal Galeri eklenmektedir. Kupfergraben tarafında biz Türk ziyaretçilerini duygudan duyguya sevk eden Pergamon (Bergama) Müzesi bulunmakta, kapanışı ise Bode Müzesi yapmaktadır.
Bu yazı ilginizi çektiyse bunlara da göz atabilirsiniz: Almanya Gezilecek Yerler Listesi
Yorum yazabilmek için oturum açmanız gerekir.