Görkemli Bir Başkent: BERLIN

Berlin : Utanç duvarından görkemli bir başkente

Geçmişte Prusya’ya da başkentlik yapmış olan Berlin, her zevke hitap eden, modadan kültüre, politikadan sanata değişik alanlarda öne çıkan bir şehir. Marlene Dietrich, Bertolt Brecht ve Herbert von Karajan gibi ünlülerin şehri olan Berlin’in II. Dünya Savaşı sonrasında ilk belediye başkanı olan Ernst Reuter Naziler döneminde Türkiye’ye kaçıp, 11 yıl Ankara’da hocalık yapmış.

Bira Festivali ile ünlü Münih, limanıyla ön plana çıkan Hamburg, gökdelenler kenti Frankfurt, Ren Nehri’nde gemiyle yolculuk Almanya deyince akla ilk gelenlerden. Avrupa Birliği’nin en önemli üyelerinden olan Almanya dünyanın da sayılı ekonomik devleri arasında yer alıyor. Romalıların ve Habsburgların egemenlik sürdüğü bu yer Protestan mezhebinin kurucusu Martin Luther’in de doğduğu ülke olmuş. 1866’da Demir Şansölye Otto von Bismarck Alman eyaletlerini bir araya getirmiş, 1871’de de I. Kaiser Wilhelm Almanya’yı birleştiren lider olmuş. I. Dünya Savaşı’nı kaybeden Almanya’nın yaşadığı ekonomik problemler Milli Sosyalistlerin (Nazi) başa gelmesine yol açmış. Almanya, Hitler’in intiharının ardından 1945’te teslim olmuş. 2005’te seçilen Angela Merkel 1990’da birleşen Doğu ve Batı Almanya’nın ilk kadın Şansölyesi (Başbakanı) unvanını taşıyor.

Hitler’in başkent için biçilmiş kaftan olarak gördüğü Berlin 1237’de kurulmuş ve adı bataklık anlamına geliyor. 1989’da yıkılan duvarın ardından birleşen iki Almanya’nın yeni başkenti olan Berlin, gün geçtikçe cazibesi artan bir dünya şehri ve turistler için sürprizlerle dolu bir mücevher kutusu.

BERLİN’İN YILDIZLARI

Ku’damm

Berlin’de kısaca Ku’damm dedikleri Kurfürstendamm Caddesi şehrin ana merkezini oluşturuyor. Cadde üzerindeki Kaiser Wilhelm Kilisesi ise savaşın yarattığı acıların sembolü olarak restore edilmemiş bir biçimde duruyor.1943’te bombaların kurbanı olan binanın yanına modern bir çan kulesi dikmişler. Berlin’in eski bölündüğü dönemi gösteren dört borudan oluşan Berlin heykeli de Ku’damm’ı süsleyenler arasında.

Parlamento Binası (Reichstag)

Berlin’deki en ünlü bina hiç şüphesiz Parlamento Binası (Reichstag). Fransızlardan aldıkları savaş tazminatlarıyla 1894’de yapılan binanın cephesine 1916 yılında “Alman Halkına” yazısını ilave etmişler.1945’de binaya çekilen Rus bayrağı biten II. Dünya Savaşı’nın ve Alman yenilgisinin göstergesi olmuş. Geçtiğimiz yıllarda ünlü İngiliz mimar Sir Norman Foster’ın binaya yaptığı modern bir cam kubbe Parlamento’ya bambaşka bir hava kattı. Sıra beklemeyi göze alırsanız, para ödemeden binanın tepesine çıkıp , %30’u yeşilden oluşan bu şehrin manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Parlamento Binası’nın yanında bulunan Başbakanlık Binası’nın üzerinde Berlin’in yetiştirdiği ve Nazi döneminde Almanya’dan ayrılmak zorunda kalan ünlülerden Albert Einstein’ın bir sözü var: “İnsanlar devlet için değil, devlet insanlar için vardır.”

Brandenburg Kapısı

1795’de tamamlanan ve Atina’daki Akropol’ün girişindeki yapıyı anımsatan kapı şehrin de en önemli sembollerinden. Üstünde dört atlı arabasıyla Zafer Tanrıçası Nike’nin heykeli var. Berlin’de, II. Dünya Savaşı’nda biri hariç tüm büyükelçilikler yıkılmış, son on yılda hummalı bir şekilde tüm ülkeler şehri yeni binalarla donatmışlar. ABD büyükelçilik binası ünlü Brandenburg Kapısı’nın yanındaki Pariser Platz’da inşa edildi. Türk Büyükelçiliği için satın alınan arazi neredeyse orman oldu ama yıllarca inşaat yapılmadı.

Yahudi Anıtı ve Müzesi

Brandenburg Kapısı’nın hemen yakınındaki 2700 kolonun değişik boylarda sıralanmasından oluşan Yahudi Anıtı (www.stiftung-denkmal.de) var. Nazi döneminde Berlin’de 170 bin Yahudi varmış, sadece 5 bini kurtulabilmiş. Şehirde bulunan Yahudi Müzesi ise insanoğlunun bazen ne kadar acımasız olduğunu gösteren en can alıcı örneklerden biri, mimar Daniel Libeskind başarılı bir iş çıkarmış.

Postdamer Platz (Meydanı)

Dünyaca ünlü Berlin Filarmoni Orkestrası’na ait binanın yakınında, Postdamer Meydanı’nda, Sony ve Mercedes’e ait iki yapı teknolojinin son nimetleriyle inşa edilmişler. Bu binalar yağmur sularını biriktirip, tuvaletlerde ve çiçekleri sulamada kullanıyorlar. Meydanda bulunan Adagio gece eğlenmek için tercih edebileceğiniz mekanlardan. Meydanda Avrupa’nın ilk trafik lambaları da var.

Gendarmenmarkt (Jandarma Pazarı)
  1. yüzyılın sonlarından kalma Gendarmenmarkt (Jandarma Pazarı) Berlin’in en güzel meydanlarından biri. Tam ortada konser salonu, bir yanda Fransız diğer yanda Alman katedralleri meydanın önemli yapıları arasında bulunuyorlar. Meydanın etrafındaki sokaklar ve Oranienburger Caddesi de Berlin’deki gece hayatının baş aktörlerinden.
Kreuzberg

Türkiye dışında en fazla Türk’ün yaşadığı şehir olan üç buçuk milyonluk Berlin’de yaklaşık 200 bin vatandaşımız bulunuyor. Kreuzberg ise Küçük İstanbul olarak geçen ve dükkanlarda Türkçe tabelaların olduğu, tek kelime Almanca bilmeden tüm hayatınızı idame ettirebileceğiniz bir yer. İşin ilginç tarafı Kreuzberg şehrin marjinal sanatçılarının ve gay mahallesinin de bulunduğu semt. Medeniyet beraberinde hoşgörüyü de getirmiş, kimse kimseye karışmadan gül gibi geçinip gidiyorlar.

Friedrichstrasse

Galeries Lafayette’in de bulunduğu, Kreuzberg yakınındaki Friedrichstrasse son yıllarda çok yatırım yapılan, yepyeni binalarla donatılan bir bölge. Dükkanlar, sanat galerileri ve restoranlar bölgeye yepyeni bir kimlik kazandırmış.

Checkpoint Charlie

Checkpoint Charlie “Soğuk Savaş” döneminde Doğu ve Batı Berlin arasındaki sınır geçiş noktası olup dramatik olaylara şahitlik etmiş. Doğu’dan o dönemde 5.000 kişi kaçmış, 180 kişi vurulmuş, Kaçanların en genci 16 en yaşlısı ise 80 yaşındaymış. 1961 yılında yapılan ve 9.11.1989’da yıkılan, 155 kilometrelik Berlin Duvarı’nın 45 kilometresi şehrin göbeğinden geçiyormuş. Buradaki müze, kaçmak isteyenlerin ürettiği araçların da sergilendiği bir yer. Günümüzde bu noktaya gidip, asker üniforması giymiş gençlerle hatıra fotoğrafı çektirebiliyorsunuz.

Alexanderplatz

Komünist döneme ait binaların yer aldığı Alexanderplatz civarında, şehrin en eskilerinden Nikolai kilisesi ve kırmızı belediye binası bulunuyor. 1989’da Doğu Alman yönetimi aleyhine 700 bin kişilik gösteri bu meydanda yapılmış. Gene bu bölgedeki 365 metrelik TV kulesi açık havalarda 40 kilometreye kadar görüş imkanı sağlıyor. 1969 yılında yapılan döner kulenin (www.berlinerfernsehturm.de) kafesinde içkinizi yudumlarken, şehri kuşbakışı seyredebilirsiniz.

BERLİN’DE BİR GECEKONDU

Kreuzberg’de yaşayan en enteresan Türk 80 yaşını devirmiş, takkeli, beyaz saçlı Osman Amca. Yozgat’tan gelip, Berlin Duvarı’nın üzerine bir gecekondu oturtmuş. Duvarı yıkmışlar ama Osman Amca’nın gecekondusuna dokunamamışlar. Amcamız yayılma politikası çerçevesinde kendine bir de bahçe yaratmış. Şehrin ortasında salatalık, biber, domates yetiştirip Yozgat hasretini gideriyor! Gecekondusunu da bir müzeymiş gibi ziyaretçilere dolaştırıyor.

ALBERT EINSTEIN ŞEHRİN DAHİSİ

JFK, 1963’te özgürlüklere ithafen yaptığı ünlü Berlin konuşmasında “İch bin ein Berliner” (Ben bir Berlinliyim) demişti. Bu tanımlamayı en çok hak edenlerden biri Berlin doğumlu Albert Einstein (1879-1955). 20. yüzyılın en önemli bilim insanlarından olan Einstein izafiyet kuramını geliştirip, kuantum mekaniğine de önemli katkılarda bulundu. Adam olacak çocuk misali, küçükken oyuncaklarla oynamak yerine, mekanik aletlerle vakit geçirmiş. Alman Ordusu’nda askerlik yapmamak için İsviçre vatandaşlığına geçmiş.1914-1932 arası Berlin’deki Kaiser Wilhelm Enstitüsü’nde fizik kürsüsü başkanlığı yapmış. Einstein, 1921 yılında Nobel Fizik Ödülü aldı. 1933’de Yahudi olduğu için ülkesinden ayrılıp, ABD’ye gitti. Ölünceye kadar Princeton Üniversitesi’nde ders verdi. Hafızalarımıza E=MC2 formülü ve dili dışarıda resmiyle kaydedildi.

SAYILARLA BERLİN

Şehir, 1987’de 750. kuruluş yıldönümünü kutladı. 460 bin yabancı var, 138 bini Türk, Alman vatandaşlığı olanlarla birlikte Türk sayısı 200 bin civarında. 82 cami ve mescit var. Almanya’da işsizlik %8, Berlin’de %17, Türkler arasında %30’ların üzerinde. Berlin Teknik Üniversitesi’nde 37 bin öğrenci var. %25’i yabancı. 1844’de kurulan Berlin Hayvanat Bahçesi’nde II. Dünya Savaşı sonrasında 9000 hayvandan doksanı kurtulmuş, bugün 15 binin üzerinde hayvan var. Şehirde 150 konser mekanı bulunuyor, en çok Berlin Filarmoni’nin biletleri satılıyor. 270 kütüphane, 170 müze ve koleksiyon var. En çok ziyaret edilen Bergama Müzesi’ni, Check Point Charlie, Yahudi Müzesi ve üzerinde uçak bulunan Teknik Müze takip ediyor. Sokaklardaki ağaçların %30’u ıhlamur. At kestanesi ağaçları, 1585 yılında mide sancıları çeken atlar için Osmanlı’dan yollanmış. Berlin Duvarı’nın kalan kısmını, 23 ülkeden 118 sanatçı boyamış. Türkler Berlin’e mangal kültürünü getirmiş ama izin verilmeyen yerde mangal yapma cezası 300 €. Başkent olduğu için medya sektöründe çalışanların sayısı 70 bin.

BERGAMA MÜZESİ

Berlin’de Müzeler Adası denilen yerde şehrin katedrali (Berliner Dom) ile önemli müzeleri bulunuyor. Bu alan UNESCO Dünya Kültürel Mirası Listesi’nde yer alıyor. Bunlardan biri olan Bergama (Pergamon) Müzesi (www.museen-berlin.de ) ise sadece şehrin değil, ülkenin de gözbebeği. Karl Humann isimli Alman 19. yüzyılın ikinci yarısında Hellenistik döneme ait şaheserlerden birini Padişah’ın da izniyle Bergama’dan Almanya’ya taşımış. Zeus Altarı (Sunak) olarak geçen bu 2200 yıllık eser inanılmaz bir hazine. İnsan ait olduğu topraklarda sergilenmediği için üzülüyor ama en azından iyi bakıyorlar ve her yıl milyonlarca insana Türkiye reklamı yapıyor diyerek avunuyorsunuz. Biz alem bir milletiz. Karl Humann sunağı memleketine taşımakla kalmamış, öldükten sonra da Bergama’ya gömülmek istemiş ve gömülmüş! Şimdi adamın (ç)aldığı Almanya’da, mezarı ise Bergama’nın Akropol’ünde! Müzede Priene, Milet ve Magnesia ad Meander’dan da (Söke yakınındaki Menderes Manisası olarak geçen şehir) eserler var. Türkiye’den gitme İznik çinileri, Uşak halıları, Babil’in İştar Kapısı, Selçuk ve Hitit eserleri ise diğer ilgi çeken bölümlerde yer alıyor. Giriş 8 Euro. Müzeden verilen kulaklıklardan bilgileri Türkçe de dinleyebilirsiniz.

ULAŞIM

Berlin sokaklarında dolaşırken artık duvar kalmadığı için ne zaman doğuda, ne zaman batıda olduğunuzu anlamıyorsunuz ama aklınızda olsun sadece Doğu Berlin’de tramvay var. Tramvayı gördüğünüz yerler komünist dönemin Berlin’ine ait. Bu arada şehri toplu taşıma araçlarıyla keşfetmek istiyorsanız günlük kartın (Tageskarte) fiyatı 5.60 Euro. Tegel Havalimanı şehre 8 km. uzaklıkta bulunuyor ve merkeze taksi ile gitmenin ücreti yaklaşık 20 € civarında. Taksi için 8132613’den Berlin Taksi’yi arayabilirsiniz. 0800-44 33 22 de Taxi Funk Berlin’in ücretsiz hattı. Almanya’da şehirlerarası seyahat etmenin ucuz ve ilginç bir yolu var. www.mitfahrgelegenheit.de ve www.mf24.de internet sitelerine girerseniz, gideceğiniz şehre özel arabasıyla giden biriyle çok uygun bir fiyata yolculuk yapabilirsiniz.

NE YAPILIR?

-Şehrin en hareketli kısmı Mitte’de (Orta ya da Merkez anlamında) dolaşın. Rosanthaler Caddesi’ne muhakkak uğrayın.

-Scheunenviertel bölgesi galeri, bar ve dükkanlarla dolu. Özellikle Hackesche Höfe’yi görün.

-Berlin Hayvanat Bahçesi çocuklu aileler için ideal.

-Barok Charlottenburg sarayı’nı ziyaret edin. İçinde Troya’dan eserler de var.

-Potsdam çok hoş bir şehir ve Berlin’e sadece 45 dakika uzaklıkta.

ALIŞVERİŞ

Ku’damm şık dükkanları ve kafeleri ile alışveriş düşkünlerinin gözdesi konumunda. Avrupa’nın Londra Harrods’dan sonra en büyük mağazası olan 60.000 m2 lik KaDeWe (www.kadewe.com) de bu caddede bulunuyor. KaDeWe’nin altıncı katındaki yiyecek bölümünde sosisin bile yüzlerce çeşidi var. Tadmasanız da görün. Bahnhof Zoo çevresinde de çok sayıda mağaza var. Kantstrasse ise şehrin şık dükkanlarına ev sahipliği yapıyor. Almanya’da vergi iadesi alabilmek için bir mağazada harcamanız gereken minimum tutar 25 Euro

NEREDE YENİR?

-VAU

Jagerstr. 54-55. Tel: +49-30-2029730. www.vau-berlin.de

Televizyonlarda program yapan tanınmış şef Kolja Kleeberg’in yeri Berlin’deki en iyi yemeğe sahip restoran olarak kabul ediliyor. Fransız Akdeniz mutfağı karması mönü kimilerine göre ancak cennette bulunacak kadar güzel. Öğlen yemekleri cüzdanınız için daha avantajlı.

-BORCHARDT. Französische Str.47. Tel: +49-30-188-6262

Borchardt artist ve politikacı takımıyla aynı havayı soluyabileceğiniz mekanlardan.

-LORENZ ADLON. Unter den Linden. Tel:+49-30-22620. www.hotel-adlon.de

Brandenburg Kapısı’nın yanındaki Adlon Kempinski Hoteli’nin içinde yer alan restoran Fransız mutfağına sahip, çok lüks olan bu gurme restoran Berlin’in en pahalılarından.

-MARGAUX. Unter den Linden,78. Tel:+49-30-2265-2611. www.margaux-berlin.de

Dünya çapındaki şef Michael Hoffmann’ın etkileyici bir dekorasyona sahip restoranında, Fransız mutfağının seçme yemekleri yeni tadlarla karıştırılıp, kozmopolit bir müşteri grubuna sunuluyor. Tatlılar olağanüstü.

-BOCCA Dİ BACCO. Friedrichstr.167. Tel:+49-30-2067-2828. www.boccadibacco.de

Sahibi Massimo Mannozzi’nin eski usul bir trattoria olarak tanımladığı restoranın Berlin’de bir şubesi daha var.1960’lardan beri geleneksel İtalyan mutfağının şehirdeki en iyi temsilcisi.

-HASIR. Adalbertstrasse, 12. Kreuzberg. Tel: +49-30-616 59 222. www.hasir.de

Memleket hasreti çekip, kebap yemek isterseniz, deneyebileceğiniz yerlerden.

Diğer tavsiyeler: Maxwell (Fransız/Uluslararası), Altes Zollhaus (Alman), Alt Luxemburg (Fransız/Akdeniz), Ana e Bruno (İtalyan), Vox (Fransız/Asya).

NEREDE EĞLENİLİR?

-Yakalarsanız, Berlin Karnavalı’nın (www.karneval-berlin.de) ve Klasik Müzik Festivali’nin (www.classicopenair.de) tadını çıkarın.

-Yemek sonrası eğlence için Casino, Cookies, Tresor (www.tresor-berlin.de ), Watergate (www.water-gate.de), Sage Club (www.sage-club.de ), Weekend (www.week-end-berlin.de), Maria am Ufer ve Kaffe Burger (www.kaffeeburger.de) iyi adresler arasında.

NEREDE KALINIR?

-Four Seasons (Tel: +49-30-20338. www.fourseasons.com),

-Kempinski (Tel: +49-30-884340. www.kempinskiberlin.de),

-Grand Hyatt Berlin (Tel: +49-30- 2553-1234. www.berlin.hyatt.com ),

-Hotel de Rome (Tel: +49-30-460 60 90. www.hotelderome.com),

-Lux 11 (Tel: +49-30-93 62 80 0. www.lux-eleven.com),

-Ritz Carlton (Tel: +49-30-337 777. www.ritzcarlton.com) şehrin en iyileri arasında yer alıyor.

-Propeller Island City Lodge (Tel: +49-30-891 90 16. www.propeller-island.de) ise sıra dışı mimarisiyle ön plana çıkıyor.

-Derag Hotel Grosser Kurfürst (Tel: +49-30-2 46 00-900. www.deraghotels.de). Uygun fiyatlı, modern bir hotel.

-Hackescher Markt (Tel: +49-30- 280030. www.hackescher-markt.de) . Odaları şık, restoranı ise lezzetli yemekler mekanı.

-Ackselhaus Pension(Tel:44337633) ise uygun fiyatları için tercih edebileceğiniz yerlerden.

Almanca bazı kelimeler:

Ja (Evet), Nein (Hayır), Hallo (Merhaba), Guten Tag (İyi Günler), Tschüss (Hoşça kal), Entschuldigung (Pardon), Bitte (Lütfen), Danke (Teşekkür Ederim), Wieviel kostet es? (Fiyatı ne?), Toiletten-WC (Tuvalet)

Yazar: Saffet Emre Tonguç

Kaynak: www.icerikfabrikasi.com

“Almanya ‘da Görülmesi Gereken 50 Yer” başlıklı detaylı ve keyifli DAS Zeitung yazısını okumak için tıklayınız…

Bir Yorum Yazın

%d blogcu bunu beğendi: