Ünlü Alman Ressamlar : 20. Yüzyılın En İyileri

DAS Zeitung’da daha önce yayımladığımız Resim Sanatına Yön Veren Alman Ressamlar başlıklı yazımızda, resim sanatına damga vurmuş ve kendilerinden sonra gelen birçok ismi etkilemiş, ünlü Alman ressamlar ve yaşam öykülerinden bahsetmiştik. Bu yazımızda ise, 20. yüzyılda yetenek ve başarıları ile ismini tarihe kazımış olan ressamlarla karşınızdayız. İşte 20. yüzyılda yaşamış ünlü Alman ressamlar:

Gerçeküstücülük ve Dadaizm’in Temsilcisi: Max Ernst

Almanya’da Köln yakınlarındaki Brühl kentinde doğan Max Ernst, 2 Nisan 1891 – 1 Nisan 1976 tarihleri arasında yaşamıştır. Alman ressam, grafik sanatçısı ve şairdir. Tabloları ve şiirlerinde gerçeküstücülük ve dadaizm sanat akımlarını kullanmıştır.

1909 yılında felsefe öğrenimi için Bonn’da üniversiteye yazılmış ancak dersleri bırakmıştır. Aynı yıl resim sanatına ilgi duymaya başlamıştır. Ancak Max Ernst hiçbir zaman resim eğitimi almamıştır.

Daha sonra Alman ordusuna yazılarak I. Dünya Savaşı’nda yer almıştır. Savaşın çirkin yüzü ve acıları ressam üzerinde büyük etkiler bırakmıştır. Kendi otobiyografisinde “Max Ernst 1 Ağustos 1914’te öldü.” şeklinde yazmıştır. Savaşın ardından Fransız sanatçı Jean Arp ve sosyal aktivist Alfred Grünwald ile birlikte Köln Dada grubunu kurmuşlardır.

1919’da Ernst, ressam Paul Klee’yi ziyaret etti. Birlikte resimler, kalıp baskılar ve kolajlar yaptılar, farklı malzemelerle çalıştılar. 1922’de Montparnasse’daki sanat çevresinde Dadaist arkadaşları André Breton, Gala, Tristan Tzara ve Paul Éluard’a katıldı.

Max Ernst, kuşları çok severdi ve resimlerinde sıklıkla yer verirdi. Resimlerinde çizdiği ve Loplop adını verdiği ikinci benliği bir kuştu. İkinci benliğinin kendi kişiliğinin bir uzantısı olduğunu ve kuşlarla insanlar arasındaki eski bir karışıklıktan doğduğunu iddia ederdi. Kızkardeşinin, kuşunun ölümünden hemen sonra doğduğunu söylerdi.

II. Dünya savaşı sırasında Fransız hükümeti tarafından düşman etiketi yiyerek tutuklanan sanatçı, savaştan ne kadar kaçmak istemişse de, savaşın gölgesi kendisini takip etmiştir.

1921 yılında yaptığı Der Elefant von Celebes, sanatçının ustalık eserleri arasında görülmektedir.

Ünlü Alman Ressamlar Arasında En Üretkeni: Paul Klee

18 Aralık 1879 – 29 Haziran 1940 tarihleri arasında yaşamış olan Paul Klee, İsviçre’de, Bern yakınlarındaki Münchenbuchsee’de dünyaya gelmiştir. Babası müzik öğretmeni iken, annesi ise şarkıcılık eğitimi almıştır. 9000’den fazla eser bırakan Paul Klee için, ünlü Alman ressamlar arasında en üretkenidir diyebiliriz.

Eğitim hayatı boyunca okul kitaplarına karikatürler çizmiştir. Öğrenim hayatında büyük zorluklar yaşamış ve günlüklerinde bunlardan birçok kez bahsetmiştir. Klee, tabloları sınıflandırılması zor bir sanatçı olsa da, farklı dönemlerde dışavurumculuk, kübizm, fütürizm, gerçeküstücülük ve soyut sanat gibi akımlarla bağdaştırılmıştır. Genellikle, dönemdaşı olan sanatçılardan ayrı çalışan ressam, yeni sanat akımlarını kendine ait bakış açısıyla yorumlamıştır.

Metotları ve teknikleri olağandışı bir şekilde yaratıcıydı. Klee, suluboya, mürekkep, pastel, gravür gibi pek çok farklı araç kullanarak eserlerini üretti. Bazen tek bir tabloda iki aracı birleştirdiği de oldu. Ressam sprey, bıçak, dökme, cam, koyu renk boyalar ve suluboya ile karıştırılmış yağ ya da mürekkep ile karıştırılmış suluboya gibi karışık araçlar ile çalışmıştır.

Renk teorisi üzerine yoğun şekilde çalışan sanatçının ustalık eserleri arasında en ünlüsü olarak 1932 yılında yaptığı Ad Parnassum gösterilmektedir.

Yeni Nesnellik: Otto Dix

ünlü-alman-ressamlar-otto-dix

Otto Dix 1891 yılında, şu anda Gera şehrinin bir parçası olan Untermhaus’ta doğmuştur. Kuzeninin atölyesinde geçirdiği zaman, kendisinde ressam olma yönünde istek uyandırmıştır. İlkokul öğretmeni de kendisini bu yönde desteklemiştir.

Gençliğinde I. Dünya Savaşı’na katılmış, gördüklerini kabus olarak nitelemiştir. Yaşadığı travmalar sonraki dönem çalışmalarında da etkisini göstermiştir. Kendisi gibi eski bir asker arkadaşı olan  George Grosz ile birlikte yeni nesnellik akımının öncülerinden olmuş ve birlikte savaş sonrası modern toplumu eleştiren çalışmalara imza atmışlardır. Bir Gazetecinin Portresi diye isimlendirdiği Sylvia von Harden portresi en önemli eserlerinden biri olarak sayılmaktadır.

Soyut Sanatın Ustası: Gerhard Richter

ünlü-alman-ressamlar-gerhard-richter

9 Şubat 1932 yılında Almanya’nın Dresden kentinde dünyaya gelen Gerhard Richter, en çok soyut çalışmalarıyla tanınmıştır. Ancak sanatçının soyut çalışmalarının yanı sıra heykelleri, cam parçalarıyla işleri, fotoğrafları vb. birçok işleri de bulunmaktadır. Fotoğrafları tuvaline yansıtarak gerçekçi tablolar yapmış ve kendisiyle özdeşleşen bulanıklaştırma tekniğini kullanmıştır.

Renk çalışmalarına da büyük önem gösteren Gerhard Richter, soyut çalışmalarında kullandığı renk ve tekniklerle dikkatleri üzerine çekmiştir. Soyut çalışmalarını, tuval üzerine temel renkleri boyayarak başlayarak ve ardından yüzlerce farklı ton ile çalışarak gerçekleştirmiştir. Bu renkler kimi zaman tamamen farklı katmanlardan oluşmaktadır.

Çok üretken ve yaratıcı olan ressamın en tanınmış eserlerinden biri, 1986 yılında yaptığı Abstraktes Bild [599] isimli tablosudur.

Anıtsal Eserlerin İsmi: Anselm Kiefer

Anselm Kiefer, Alman sanat tarihi öğretmeni bir babanın çocuğu olarak Donaueschingen’de, 8 Mart 1945 yılında dünyaya gelmiştir. Özellikle heykelleri ile dikkatleri üzerine çeken sanatçı aynı zamanda birçok tablo da üretmiştir.

Sanatçı, anıtsal eserleri ile meşhur olmuştur. Eserlerinde Alman tarihi ve toplumuna bakış açısını yansıtarak çoğu zaman eleştirel yaklaşımları benimsemiştir. Eserlerinde kül, hasır, kil, kurşun gibi malzemeler kullanmıştır. Kabala felsefesinin etkileri de eserlerinde gözlenmiştir.

Sanatçının ustalık eseri olarak Bruch der Gefäße isimli heykeli gösterilmiş ancak Anselm Kiefer, heykellerinin yanı sıra tabloları ile de ismini en ünlü Alman ressamlar arasına yazdırmıştır.

 

Kaynak: Wikipedia

%d blogcu bunu beğendi: